SİNCAP CHRONICLES — -"Sizler kimsiniz?" -"Koşuyoruz?" -"Onu demedim...

1.5M ratings
277k ratings

See, that’s what the app is perfect for.

Sounds perfect Wahhhh, I don’t wanna

-“Sizler kimsiniz?” -“Koşuyoruz?” -“Onu demedim evladım, yani grubunuz?” -“E tamam işte KOŞUYORUZ!” -“OF!”

image

Koşuya başlama kararı almakla bitmiyor serüvenin “kuruluş dönemi” hikayesi, bir de kendine ait olacak, sahip çıkacak çete elemanları buluyorsunuz koşulara beraber gitmek için…

Beni koşuya başlatan facebook'da gördüğüm o “Kartepe'de koşuyoruz” eventi, ki hiç gerçekleşmedi, sayesinde ilk kez Cadde Run'a katıldıktan ve bugün dost dediklerim arasında isimleri geçenlerle tanıştıktan sonra, sıra artık ikinci bir atılıma gelmiş, meşhur Belgrad maceralarım başlamıştı. Macera sözcüğünün kesinlikle abartılı olamama sebebi, “bindik bir alamete, gedeyoz gıyamete” isimli ulalım ve toplaşma anlayışıdır.

Belgrad ormanına gidileceği duyrulur, bir grup hevesli koşucu arabası olsun olmasın 4.Levent'de bir simitçide buluşur; yetmez! Oradaki toplanmanın devamında da bir takım irili ufaklı arabaların içine doluşulur ve artık bagajda bile koşucu olan bir takım arabalar ormana doğru yola çıkar. Bu bir yardımlaşma platformudur temelinde ve kimse kimseye nedenleri sebepleri sormadan, anında koşullara uyum sağlayarak yola çıkar…

Benim de hayatımdaki üçüncü koşum bu sistem sayesinde karlı bir Belgrad günü gerçekleşmişti.

image

Koşular bitince “mutlu aile tabloları” çekildiğini ilk o gün kabullenmiştim hatta!

Donmuş olmak, terden ölmek, yorgunluktan bitmiş olmak gibi faktörlerin kimsenin umrunda olmadığı ve koşu biter bitmez anında sosyal medyaya düşen o fotoğraf çekinme silsilelerinin ilkinde daha ellerimle kendi selamımı yapmaya başlamamıştım ve lakabım fasülye idi koşamadığım için.

Koşmayı tam olarak becerdiğimi sandığım dönem gelene kadar da insanlar benim fasulyeliğimi hor görmemiş ve koşularında benim genelde geri kalışımı, hatta bazen hiç koşmayışımı samimiyetle kabullenmişlerdi ve artık ben bir Koşuyoruz üyesi olmuştum. Her haftasonu aynı serüvene dahil olup, koşu bitimlerinde sonradan benim “Yiyoruz altgrubu” ismini taktığım börekçi talan etmelerimizde kendimi deli gibi tıkınırken buluyordum. 

O zamanlar grubun ne bir logosu ne de t-shirtü yoktu, ama kimsenin buna ihtiyacı da yok gibiydi; “çekirdek tayfa"nın birbirinin peşisıra koşuşturduğu günlerdi…

O zamanlar tanıştığım ve kaynaştığım bir diğer grup ise Kadıköy Runners olmuştu ve bütün eventlerde bu iki grup deyim yerindeyse sırt sırta verip koşuyordu…

Her iki gruptan da çok yakınlaştığım arkadaşlarım olmasından sanırım, "koşa koşa” gidiyordum artık her evente! Bu sayede de koşmayı öğrenir olmuştum zaten. Ancak bir takım taytlı, kızlı erkekli grupların oradan oraya şehir içinde kaldırım yol tanımadan özgürce koştuklarını görenler ile mecburi kurduğum iletişimler oluyor ve halk şaşkınlıkla her seferinde aynı diyaloğu yaşatıyordu bana:

****

-Evladım siz kimsiniz?

-Koşuyoruz teyze

-Hayır çocuğum onu sormuyorum; yani bu ne grubu böyle?

-E Koşuyoruz işte teyzeciğim!

-Ay Adnan bey, bu kızcağız beni anlamıyor…

-Bırak hanım bırak sarışın zaten bırak!

****

Bu ve bunun gibi onlarca diyalogtan sonra Koşuyoruz grubunun doğru bir tanıtım için takım olarak görünmesi gerektiğine ikna olmuş ve tshirt beklentimi arttırmıştım…

Kimsiniz, ne yapıyorsunuz, nesiniz gibi soruların hepsinde cevabımın Koşuyoruz olması bana çok eğlenceli geliyor ama halk bunu yetersiz bilgi olarak görüp bana kızıyordu. Bugün hala ne yapıyorsunuz dediklerinde, “Koşuyoruz, öyle genel yani her yerde her an koşuyoruz!” diyiveriyorum sırf yüzlerdeki o şaşkın ifadenin bende yarattığı gururdan sanırım…

image

2013'ün son koşusunu beraber düzenleyen Koşuyoruz ve Kadıköy Runners'ın konseptli Bebek koşusunu hatırlayınca da halka hak vermemek elde değil ki! “NE BUNLAR?!"a dönüşen "kim bunlar” sorusuna hak vermemek cidden imkansız…

image

O koşunun akşamı benim fasülyeliğim sayesinde yine geride kalıp bu kez halkın artık bakışlarından sorularının zihnimde yankılanması paha biçilemez bir histi. Ve Kadıköy Runners t-shirtüm de olmuştu. Artık resmen iki grubun da bir üyesi olmuştum, en öenmli o koşu gecesi ben artık birşeylere ait, birşeylerin parçası olmuştum. Artık özgürce saçmalayacak yerim ve çetelerim olmuştu. Bir daha asla hayatım boyunca yalnız kalmayacağımı anladığım ilk tarih o oldu bütün hayatım boyunca ilk kez!

O geceden uzun uzun ayrıca bahsedeceğim bir sonraki yazımda;

ancak bu yazıya şöyle devam etmem gerekiyor:

image

o gün itibariyle her anımızı fotoğraflayarak saklama kararı almıştım ve şuan inanılmaz güzel bir arşivim var elimde paylaşmaya doyamayacağım!

İşin hazin yanı ise,

sporun bu amatör güzelliği gereği, egonun hiç olmaması gerektiğine inandığım her seferinde, kendi egoları yüzünden birbirinden kopmuş birçok arkadaşım var artık. Hepsi albümlerde birbirine sarılırken şuan yanyana gelmeyen kişiler oldular… Kadıköy Runners ve Koşuyoruz kardeşliği dahi bir ara kopmuştu -ki çok şükür yeniden birlikte hareket edebiliyorlar- ve ben hiçbir çete üyeciklerimin birbirinden kopmaması için çok dua etmiştim.

Tam o zamanlar her hafta aynı cümleyi iliştiriyordum yorumlara:

“Son asker düşene kadar!…”

Bu insanların birbirini asla hiçbir sebepten geride bırakmaması, birlikte ölene dek koşması dileğimin yansımasıydı sislenen dostluk semalarını görünce gözlerim…

Benim şahsi fikrim -ki hala geçerli- ne iş ne okul hayatlarında edindiğimiz arkadaşlar gerçek manada “bize ait ve bizdendir"ler… Onlar mecburen tanışıp, şansa isabet ettirdiğimiz hamlelerdir genelde. Çoğu bu sebepten hayatımızdan silinir dönem dönem, çünkü artık bağlayıcı hiçbir hayati köprü kalmaz yol bittiğinde. Mezuniyetler, istifalar veya terfilerle, kurduğumuz bütün köprülerde halatlar yıpranır; ve "nasıl bilirdiniz” diye sorulduğunda kimse itiraf edemez ki “bilmiyordur!”…

image

OYSA SAÇMALAMA ÖZGÜRLÜĞÜYLE TANIMAYA BAŞLADIĞINIZ VE UTANMANIZ ASLA GEREKMEYEN O “ORTAK HOBİLERİ VE ZEVKLERİ” OLAN İNSANLAR; GEREKTİĞİNDE SİZİN ÖRMEYİ BİLE DENESENİZ DUVARLARINIZI “YÜZSÜZCE” RAHAT RAHAT TIRMANIP SİZE ULAŞANLARDIR!

Gerçek dostluk, hayallerle başlar çünkü…

koşuyoruz kadıköy runners koşu dostluk saçmalık eğlence mutluluk çete spor 2013 takım takım ruhu tanışma aidiyet kabullenme özgürlük hayal gerçek

See more posts like this on Tumblr

#koşuyoruz #kadıköy runners #koşu #dostluk #saçmalık #eğlence #mutluluk #çete #spor #2013 #takım #takım ruhu #tanışma #aidiyet #kabullenme