SİNCAP CHRONICLES — GERÇEK BİR KOŞUCU OLABİLMEK İÇİN SAĞLAM VÜCUTTAN...

1.5M ratings
277k ratings

See, that’s what the app is perfect for.

Sounds perfect Wahhhh, I don’t wanna

GERÇEK BİR KOŞUCU OLABİLMEK İÇİN SAĞLAM VÜCUTTAN FAZLASI GEREKİR

image
 Biraz bilgece felsefi bir giriş yapmam gerekiyor tam şuan ey dost!…

Bacakların veya kolların olmasa da koşabilirsin ruhun yettiğince, cesaretin ve gücün yerinde oldukça, ama koşup gitmekten fazlası gerekir gerçek anlamda bir koşucu olabilmen için. Bütün fiziksel engellerin önündeki yegane engel egodur çünkü!

Ego, Freud'un tarif ettiğinden çok daha ağırlığı olan bir prangadır insan hayatında. Tatminsizlik getirmenin yanısıra kardeşliği ve dostluğu eritir ellerinin arasında sıkarak ve boğarak duyguları malesef. Toplumsal açıdan ego, İd'e tekabül eder adeta… 

Benmerkezci, güç ve hırs savaşlarının rüzgarları esen karakterler yaratır ego. Yardımlaşmakta dahi bir kuşkuyla başlatır ilişkilerini insanların. “Bana neden yardım ediyorsun? Çıkarın ne?” diye sordurtur kimi zaman hatta sesli sesli akıverir zihninden dudaklarına kişinin… Samimiyet ve dostluk algısı gelişmemiştir egosunu peşisıra sürükleyen insanlarda malesef. Yaptığı şeyleri paylaşmak değil göstermek olduğu için birincil hedefi, çakıl taşı bile değse ayağına panikler; artık eskisi kadar üstün değil midir yoksa etrafa karşı?…

Bu kişilerin antrenmanlarında dahi kendini gösterme ihtiyacı vardır ama “şakacıktan” değil bilinçli olarak saldırganlaşırlar takım sporlarında, amaç takımın yararı değil, kendilerinin takımda arada kaynayarak ezilmesini engellemektir rakibe karşı olunduğunda. Bireysel sporların dahi antrenörleri olduğu gerçeği onları ağır çelişkilerle boğar gün içinde, hem kendini göstermelidir antrenörüne, hem de bazı anları vardır ki tenezzül etmez antrenörün söylediklerini uygulamaya; çünkü kendisi vardır sahnede, ne demektir emir almak!

Koşucu olmak fiziksel kapasitenin iç limitlerinde bir spora iştirak etmek demektir, özgür olduğun hiçbir anın olmadığı ve sürekli beden zihin arasında iletişimin yanısıra koşan diğer sporcularla interaktif bir bağ kuruludur. Rakibi birebir hisseder ve hiçbir hamle ile engelleyemezsin diğer birçok spordan farklı olarak. Tıpkı kayak gibi esasında. Tamamen sana bağlıdır yapacağın derece ve hata affetmez! Hatalarının bedellerinden biri olan sakatlık ise duygusal bir çöküntü sebebidir bundan dolayı…

image

Orman kanunlarının geçerli olduğu sokaklarda koşarken farkettim ki, mesafeler uzadıkça rakiplerinle tanışır oluyor, kendi grubundan insanları gördükçe güç alıyor, kulağında müzik dahi olsa ruhunda yankılanan “hadiiii"leri duyabiliyorsun eğer maraton yada patika koşucusuysan. Sprinter olmaktan çok daha zevkli olmasını sağlayan bu özellikler, bir o kadar da insani bağlantılar beraberinde getiriyor bu spora. Takım olmak, dost olmak, kardeş olmak ve yardımlaşmak destek gibi hususlarda, egosu yüzünden yalnızlaşanlar oluyor. Kayıplar veriliyor gruplarda gün geçtikçe.

Tanımasan dahi selam vermen gereken bir topluluğun içindeki atomcuk olmak bazı sorumluluklar da beraberinde yüklüyor küfene. Biri sakatlanırsa yarışı bırakıp sırtına alabilmen gerekiyor mesela en abartılı örnek olarak! Bunu beceremeyecek kadar yarışa odaklıysan, "bağış toplamak için koşma"nın bir anlamı yo benim açımdan.

Kenya'dan bir siyahi atletin gelip pace rekoru kırması beni ilgilendirmiyor şehir koşularında. Ben yol boyunca beraber koşabileceğim insanlar olduğunu bilmenin ve yalnız olmadığımı hissetmenin ne kadar değerli olduğunu öğrenmeye daha ilk günden başlamıştım çünkü.

image

Hızlı ve güçlü bir koşucu olmanın ve kürsü yapmanın tadını bu kadar erken alacağımı da bilmiyordum, hiç ümidim yoktu ama daha ilk kürsümde tamamen bilincim yerine oturdu o küpün tepesine çıkar çıkmaz; e bunu kutlayacak kimse olmasaydı ne anlamı kalacaktı ki bu madalyanın?!…

Hayatım boyunca birçok madalya ve kupa kazanmıştım ama asla alkışlayan topluluk içinde beni sevdiğine gerçekten inandığım birilerinin olması umrumda olmamıştı!…

imageYarışın öncesinde de sonrasında da ister kazan ister kazanma, seninle aynı anda kalp atışlarını hissedebildiğin dostların olması gerekir, bir mana yükleyebilmen için varlığına.

İsimleri değil tatları olmalıdır bu kişilerin kalbinde ve ruhunda…

Sıfatları değil anlamları hatırlanmalıdır aralarında ve ego tam bu noktada yalın ve hazin bir acı tat bırakır insan ruhunda. Varsındır ama yoksundur da aralarında…

imageO kalabalığın içinde yerini paran belirler zaten, yeterli bir miktar yarış bedeli ödemek de,

peki senin yarıştığının önemli olmasını ne sağlar? Yada önemli olan yarışman mıdır aslında?

Bitirmek önemlidir kimisi için, kimisi sırf çetesi gidiyor diye gider koşmaya… Her iki örnek de mutlu mutlu birşeyler bulur kutlayacak hikayenin sonunda masalsı anılar ve fotoğraflarla şahlandırır o günü. Ancak kimileri sadece fotoğraf karelerinin küçük çizgilerine yapışır bir gölge gibi ve önemli yoktur kimse için bu silüetlerin derinden kıvranan kendi için.

imageAile olmak diye birşey varsa şayet bu sporda, o zaman kişiler arası yarış olmamalıdır, önünde arkanda yanında etrafında oralarda bir yerde birileri seninle beraberse bu yetmeli ve mutlu etmelidir!

Ancak gruplaştıkça, -ki dikkatinizi çekerim takımlaştıkça demiyorum- insanlar birbirlerini ötekileştirdikçe yalnızlaşırlar ve sistem çöker. Birer birer yaprak dökümleri yaşanır kırılan kalplerin izinde sonbaharlar eser. Yağmurda karda koşabilenler bu rüzgarlarda etrafa saçılıverir…

imageDostluklar için gereken tek besin olan sevgiyi zihinsel engeliniz olan egonuz ile gömmeyin su kanallarına koştuğunuz yoldaki…

Birbirinize ihtiyacınız olduğu gerçeği bir hezimet sembolü değil bir varoluş sebebidir; çünkü paylaştıkça artan tek şey sevgidir!

sevgi dostluk koşucu koşu yarışları ego engeller zihinsel engel fiziksel engel maraton maratoncu yol koşuları patika sporculuk sprinter bireysel aile olmak arkadaşlık destek ihtiyaç

See more posts like this on Tumblr

#sevgi #dostluk #koşucu #koşu yarışları #ego #engeller #zihinsel engel #fiziksel engel #maraton #maratoncu #yol koşuları #patika #sporculuk #sprinter #bireysel