MEDYA LAİKLİK MÜCADELESİNİN NERESİNDE?
31 Mart yerel seçim süreci, siyasette dinin yoğun olarak kullanıldığı bir dönem oldu. 22 yıldır AKP döneminde toplumun üzerine çöken siyasal İslam baskısı, en azından dinci bir politika izlemeyen muhalefetin dinin siyasette kullanılmasına tepki göstermesini gerektirirken bir de baktık ki muhalefet partileri sağdan oy kapmak için dincilik yarışına girmiş!
Laikliği çiğneyen bu davranışlar dinci gericiliği savunan yandaş medyada zaten eleştirilmedi. Muhalif/ bağımsız medyanın büyük bir kısmı, sadece Erdoğan ve YRP ile ilgili olanları öne çıkarıp eleştirirken muhalefetle ilgili olanları gündemine almadı. Her ikisini de eleştirenler, anayasadaki laiklik ilkesini savunan bir elin beş parmağı kadar az sayıdaki gazeteciydi.
Bu ülkede tam 96 yıl önce bugün, 10 Nisan 1928’de yapılan değişiklikle, anayasanın 2. maddesinde yer alan “Türkiye Devleti’nin dini İslamdır” hükmü çıkarıldı!
Laikliğin özü, kamusal alanı dinin şekillendirmemesi, toplumda egemen olan inancın diğerleri üzerinde baskı kurmamasıdır. Ancak Türkiye’de laiklik sadece yazılı metinlerde kaldı, siyasetçiler tarafından her gün çiğnenir oldu ve medya da bu duruma kendi işine geldiği gibi yaklaştığı için toplum uyutuldu.
Öyleyse soruyorum: Bağımsız/muhalif medya laiklik mücadelesinin neresinde? Adam kayırmaya devam ederken laikliği gömmeye devam mı? Birini eleştirip diğerini görmezseniz, o gazetecilik ciddiye alınır mı? Eleştirdikleriniz size gülüp geçmez mi?