Avatar

VEGAN LOGIC

@veganlogicdinamo / veganlogicdinamo.tumblr.com

Zülal Kalkandelen
Journalist, writer, animal liberation activist
Gazeteci, yazar, hayvan özgürlüğü aktivisti
Avatar

26 NİSAN CUMA 15.00

#Repost @gtuhadok

📢Tarih: 26 Nisan

📢 Saat:15.00

📢 Yer: Kongre Merkezi Mavi Salon

Gebze Teknik Üniversitesi HADOK, AHBAP, BIOS kulüpleri olarak hepinizi Cumhuriyet Gazetesi yazarı, Hayvan Hakları Konuşmacısı Zülâl KALKANDELEN’in yapacağı seminere bekliyoruz.

🙏🏻Kendisi ayrıca okurlarının Vegan Devrimi ve Hayvan Özgürlüğü adlı kitabını imzalayacaktır.

❗️Etkinliğe okul dışı katılım mevcuttur.

❗️QR kodu üzerinden etkinlik katılım formunu doldurmayı unutmayınız. 🥰

Avatar

GAZETE ÜSTÜNDE YAŞAYANLAR, PİŞKİNCE KAPİTALİZM AKLAYANLAR

AKP MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Hasan Sert, CHP'ye bayram ziyaretinde vahşi kapitalizmin en yüz kızartıcı savunularından birini yapmış.

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 16.793 TL, yoksulluk sınırının 54.700 TL olduğu Türkiye’de bunun hesabını vermek yerine, Amerika ve İngiltere gibi kapitalizmin anavatanlarından örneklerle kendini aklamaya çalışmak pişkinliktir.

Nüfusun yaklaşık yüzde 60’ının açlık sınırının altında yaşadığı bir toplumda, “Başka ülkelerde de gazete üzerinde yaşayan evsizler var”diyerek savunmaya geçmek utanmazlıktır.

Gölgesini satamadığı ağacı bile kesen kapitalizm, hiç kuşkusuz gazete üstünde yaşayan evsizi de normalleştirip ölüme mahkûm eder! Kapitalizmin sözcüsü olmak böyledir işte; ne mantık bırakır insanda ne de utanma!

Avatar

HELALLEŞİRKEN MAĞDUR ETMEK

“Darbelerle, 28 Şubatlarla, faili meçhul cinayetlerle, idamlarla yüzleştik”cümlesini kurmuş Kılıçdaroğlu. Geçmişte yaşananları tam olarak bilmeyen bir genç bunu okusa, 28 Şubat’ı darbe sanır, faili meçhul cinayetlerle ve idamlarla dolu bir süreç gibi düşünür.

28 Şubat, ne darbedir ne de muhtıra. Alınan kararlar hukuk düzeni içinde kalmış, darbelerde olduğu gibi tutuklamalar, siyasi davalar olmamıştır.

Kılıçdaroğlu, “28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz” derken, Türkiye’de 80 yaşını aşkın ve ağır hastalıkları olan komutanlar, sahte delillerle açılan 28 Şubat kumpası yüzünden 968 gündür hapiste ölümü bekliyor; elverişsiz sağlık koşullarına karşın hakkında “cezaevinde kalabilir” raporu verilen emekli Korgeneral Vural Avar hapiste can verdi.

Birileriyle helalleşirken başkalarını mağdur etmemek ve gerçekleri çarpıtmamak gerekir.

Avatar

MEDYA LAİKLİK MÜCADELESİNİN NERESİNDE?

31 Mart yerel seçim süreci, siyasette dinin yoğun olarak kullanıldığı bir dönem oldu. 22 yıldır AKP döneminde toplumun üzerine çöken siyasal İslam baskısı, en azından dinci bir politika izlemeyen muhalefetin dinin siyasette kullanılmasına tepki göstermesini gerektirirken bir de baktık ki muhalefet partileri sağdan oy kapmak için dincilik yarışına girmiş!

Laikliği çiğneyen bu davranışlar dinci gericiliği savunan yandaş medyada zaten eleştirilmedi. Muhalif/ bağımsız medyanın büyük bir kısmı, sadece Erdoğan ve YRP ile ilgili olanları öne çıkarıp eleştirirken muhalefetle ilgili olanları gündemine almadı. Her ikisini de eleştirenler, anayasadaki laiklik ilkesini savunan bir elin beş parmağı kadar az sayıdaki gazeteciydi.

Bu ülkede tam 96 yıl önce bugün, 10 Nisan 1928’de yapılan değişiklikle, anayasanın 2. maddesinde yer alan “Türkiye Devleti’nin dini İslamdır” hükmü çıkarıldı!

Laikliğin özü, kamusal alanı dinin şekillendirmemesi, toplumda egemen olan inancın diğerleri üzerinde baskı kurmamasıdır. Ancak Türkiye’de laiklik sadece yazılı metinlerde kaldı, siyasetçiler tarafından her gün çiğnenir oldu ve medya da bu duruma kendi işine geldiği gibi yaklaştığı için toplum uyutuldu.

Öyleyse soruyorum: Bağımsız/muhalif medya laiklik mücadelesinin neresinde? Adam kayırmaya devam ederken laikliği gömmeye devam mı? Birini eleştirip diğerini görmezseniz, o gazetecilik ciddiye alınır mı? Eleştirdikleriniz size gülüp geçmez mi?

Avatar

RAMAZANDA BİR AY BOYUNCA KAPATILAN YEMEKHANELER

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, son birkaç yıldır olduğu gibi, yine ramazan ayı boyunca personel yemekhanesini kapatmış.

Oruç tutmayan personel yemek hizmetini bir ay boyunca alamayarak mağdur olduğu gibi kurum içinde bu yolla baskıya da maruz kalıyor. Bir devlet memuru inançlı olmak zorunda olmadığı gibi, farklı bir inanca da mensup olabilir ya da sağlığı oruç tutmaya uygun olmayabilir.

İbadet edenler kendileri için ediyor; aynısını herkesin yapmasını beklemek ya da başkalarını haklarından mahrum ederek zorlamak yasal olmadığı gibi adil de değildir. Ne tadilat ne de yemek yiyecek personel sayısının azlığı bu baskıya gerekçe olabilir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerde çalışanlar, son birkaç yıldır kurumda oluşan havada soluk almakta zorlandıklarını, bırakın görevde yükselmeyi ya da liyakaten atanmayı, bu gidişle muhalif memura yaşam şansı bile tanınmayacağını söylüyor!

Avatar

TEK BAŞINA CİNSİYET BİR SİYASETÇİYİ TANIMLAMAZ

Seçimden sonra medyada göze çarpan bazı haberlerde seçilen kadın başkanları bir arada gösteren görseller kullanıldı. Kimisi kadın haklarında büyük bir gerilemeye yol açan iktidarın bir üyesi kimisi Cumhuriyet Devrimi’ni ağzına bile almayan bir partinin temsilcisi olsa da hepsi sadece kadın oldukları için aynı tarafta gibi algılandı. Bir zamanlar Tansu Çiller başbakan oldu diye, Meral Akşener içişleri bakanı oldu diye sevinenler geldi aklıma.

Faşist bir iktidara destek veren bir siyasetçinin kadın olması, onun bir seçimde desteklenmesini gerektirir mi?

Laik Cumhuriyetin kazanımlarıyla kavgalı, Said Nursi’yi ya da Şeyh Sait’i önder olarak gören gerici ya da etnikçi bir siyasi görüşün savunucusu bir kadın adayın kazanması olumlu mudur?

Benim yanıtım her iki soru için de hayır.

Kadınların siyasi haklarını kazanması kuşkusuz bir devrimdi ve siyasette kadınların olması toplumsal eşitlik açısından çok önemli. Ancak sırtını tarikatlara dayamış, rant peşinde koşan, yönettiği belediyede hayvanlara zulmeden bir kadın siyasetçinin kazanmasına da sadece cinsiyeti nedeniyle sevinemem, bunu olumlamam.

Avatar

HALK FRENE BASTI!

Ekonomik krizin silindir gibi ezip geçtiği emekliler ve emekçiler son nefeslerini vermek üzereyken AKP’li Cumhurbaşkanı'nın alay eder gibi bütçede onlar için para kalmadığını söylediği, Filistin meselesi siyasette kullanılırken İsrail ile ticaretin son hızla sürdürüldüğü, adliyelerde şeriat ve hilafet çığlıklarının atıldığı, anayasanın ilk dört maddesinin tartışmaya açıldığı, iktidarın 29 Ekim’de Cumhuriyetin 100. yılında kutlama yapmaktan bile kaçındığı bir ortamda, seçmenler bu gidişata birilerinin dur demesi gerektiğini gördü.

Muhalefetteki ittifak siyaseti bozulup partiler kendi adaylarını çıkarınca da seçmen AKP’yi cezalandırmak için onun karşısında en şanslı gördüğü adaylar için oy kullandı. Karşıdevrim bu kadar azmışken, halk yoksulluktan inim inim inlerken gereğini yaptı ve AKP’yi sandıkta gömdü.

Bu nedenle 31 Mart’ta alınan sonuçlar, öncelikle sağduyulu seçmenin, Cumhuriyetçi demokrasiyi savunan laik kesimin başarısıdır.

Avatar

7 Nisan Pazar günü Uskumruköy Platformu tarafından Arıköy’de söyleşi ve imza günü etkinliği yapılacak. Katılım ücretsiz. İlgilenenleri bekleriz.

#devriminvekarşıdevriminyüzyılı

Avatar

📌 MEDYA SİYASET TV- Azim ve Karar programında,

Akademisyen yazar Suay Karaman'ın bu haftaki konuğu Gazeteci, Yazar Zülâl Kalkandelen

🗓️ 2 Nisan 2024 Salı

⏱️ 22:00

➡️ Canlı yayın başladığında izlemek ve bildirim almak için👇

📡 Youtube/ Medya Siyaset TV

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.