Avatar

Mia.

@huzurusendebuldum / huzurusendebuldum.tumblr.com

ig:nisaakgunes
Avatar

-Neye içiyoruz? -Nebahat abla vardı mahallede. Sabahtan akşama kadar kapılarının önünde oturur, eteğine çekirdek döker, geleni geçeni izlerdi. Çok güzeldi Nebahat abla, birkaç kez görücü gitti bunlara, istemedi. Bazen kemer sesleri yükselirdi evlerinden. Babası alkolikti, pek dolanmazdı mahallede. Evin yolunu bulabildiği zamanlarda da çığlıklar kopardı. Duyardık da elimizden bir şey gelmezdi. Aile içi olaylara en karışılmadığı yıllar. Bir gece arka mahalledeki parka giderken gördüm Nebahat ablayı. Merak ettim, takıldım peşine gizli gizli. Pek kimsenin uğramadığı, boyum kadar otların sardığı, karanlık, tenha bir parktı orası. İnli cinli falan derdi mahallenin büyükleri. Nebahat abla köşeye geçmişti, çok net göremiyordum ama duyuyordum. Bir erkek sesi geliyordu, gülüşüyorlardı. Sessiz sessiz görebileceğim bir yere geçtim. Tarık ordaydı, mahallenin iti. Pis işler yapardı, çok yalan söylerdi, çok kavga ederdi, herkes korkardı ondan. Tarık, Nebahat ablanın dudaklarını, boynunu öpüyor, eteğini sıyırıyor, göğüslerini elliyordu. Birden toparlandılar, ben de panikledim, beni görmesinler diye koşmaya başladım ama ayağım takıldı, düştüm. Nebahat abla gelip kaldırdı beni. Korkmuştu, kimseye söylemeyeyim diye sıkı sıkı tembihledi. Tarık'la evleneceklermiş, çok seviyorlarmış birbirlerini. Tarık'tan bahsederken gözleri büyüyordu Nebahat ablanın, dili dolanıyordu. Söylemedim ben de kimseye, söyleyemedim. Nasılsa evleneceklerdi! Birkaç ay sonra mahalleden taşındık biz. Nebahat ablaya veda ederken, “Düğüne çağır beni,” dedim. Aradan yıllar geçti. Geçenlerde uğradım mahalleye, Nebahat ablaların pencerede annesi bir şeyler silkeliyordu. “Nebahat abla evlendi mi?” diye bağırdım. Çat diye yüzüme kapattı pencereyi, küfür eder gibi. Aşağı katta oturan kadın, “İntihar etti o geçen yıl,” dedi. “Çatıdan attı kendini.” Biraz sordum, neden, nasıl falan. Tarık'la çırılçıplak yakalanmışlar bunlar parkta. Nebahat abla yalvarmış yakarmış Tarık'a ama almamış Tarık bunu. Sağda solda orospuydu zaten, demiş. Babasının kulağına gidince de sokak ortasında öldüresiye dövüp orada bırakmış Nebahat ablayı. El birliğiyle öldürmüşler yani kızı. Kendini atarken de, “Siz beni sevmeyerek her gün öldürmüştünüz zaten!” diye bağırmış. Bugün Nebahat ablanın o son haykırışına içelim. Nebahat abla gibi olanlara, her yeri ellenip, çırılçıplak ortada kalanlara. Kandırılanlara. Bugün Nebahat ablanın o son haykırışına içelim. Sevilmeyenlere, Sevgisizlikten ölenlere! …

Avatar

senin orada, benim burada olmam güzelliğimizden hiçbir şey eksiltmiyor. sen orada, ben buradayım. hani ömrü hayatım boyunca kim bilir belki hiç birbirine değmeyecek ya ama olsun, biz bu güzel eller ve birbirimize rastladığımız her vakit kıvrılan dudaklarımızla hep bahar değil miyiz? sen çok şey bilirsin, bunu da bil; baharımsın.

Avatar

paramparça ettiğin ne varsa, ortalığın daha da içine sıçmak varken; yüreğimi yastığım yapıp kıvrıldım oracığa. söyle hadi, sen bana biraz da bunun için mi kırgınsın?

Avatar

seni çözmek istiyorum. kilidini açmama izin ver. tüm derine işlemek ve işlenmek. saç köklerine dahi. hadi. tüm zırhlarımı çıkardım. izin ver.

Avatar

Ezel: Mahalleden burdadır dediler

Mümtaz: Akşamları gelirim. Kimseye de söylemem. Laflarız biraz oğlumla.

Ezel: Ne dersiniz ona?

Mümtaz: 'Oğlum' derim, bu kışta iyiyiz biz sen merak etme. Sonra olum derim, annen seni çok özlüyor ama hepimizden kuvvetlidir o. Sen merak etme. Bilirim edersin, elinde olsa arafı geçip gelirsin sırf anneni görmek için ama iyi o.

iyi olacak.

Avatar

Empati kursan da, anlayışlı olsan da, kendini onun yerine defalarca koysan da aklına yatmıyor çünkü sen onun yerinde olsan tüm zor şartlara rağmen öyle yapmazdın.

Avatar

Sen gittiğinde zaman yastığını koklayıp ağlamasaydım böyle bir durumda dayanma gücüm olurdu.

Avatar
Avatar
yandikalbim

Bazı hislerin anlatılır yanı yoktur. İnsanın içinde yaşayarak ayağa kalkmayı öğrenmesi gerekir. Bazı duyguları atlatabilmen için düşmen, değişmen gerekir. Belki de senin acı çekmeni sağlayan olay büyümen içindir. Her sınanış güzel olgunluklar katar insana, kendiyle mücadelesinde.

Avatar

Ayyaş bir sigara yaktı, bir kadeh rakı koydu, hava sıcak, çarptı tabii.. Kalktı Muş ve Van’ı Ruslardan temizledi. Bir kadeh daha vapurda sanıyor kendini hoopp Samsun’a gitti kafa. Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta kongreler. Bir de Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu ikinci kadeh bitmeden. Kafa çakır tabii Başkomutan oldu Kalktı ayağa tokatla denize döktü Yunan’ı. Gaza geldi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Kafa gitti tabii, ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Saltanat kalkacak, Halifelik bitti, Kadın-erkek eşit, Şapkasız çıkmam abi, Tekke zaviye hikaye, SOY adın olacak, – Dur Ata’m yapma! Derken Geometri kitabı yazmış ayyaş ama daha bitmedi. Türk dili, Türk harfi, Türk tarih kurumu, Ankara Hukuk, Merinos Halı, (Meze bitti o ara deniz börülcesi istedi ayyaş) Sümerbank, Chp, Çocuk Esirgeme Kurumu, Demiryolları, Havayolları, Limanlar Genel Müdürlüğü, Halkevleri, Etibank, İş bankası, Merkez bankası, Sağlık bakanlığı, Anadolu ajansı, Ziraat enstitüsü, Ayyaş iptal… Dedik; “Ne gerek var Ata’m az ilerde 24 yaşında Subay Kubilay Öğretmeni öldürüyorlar, al eline Kuran’ı geç tabutun başına” Doğruldu ayyaş ve dedi ki: "Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiç bir şey öğretmemişim demektir.“ Menemen’i yakın!

Avatar
Avatar
uzaklardan

Turgut uyar demiş ki: - En iyi ben yenilirim; dosta, düşmana, aşka…

Tomris Uyar demiş ki: - Biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor; o yaşadığımız bölüm, bütünün dışına düşüyor.

Cemal Süreya demiş ki: - Kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın?

Edip Cansever demiş ki: - Özlemim sanadır, varsın kar yağsın, daha yağsın seni arındırıncaya kadar.

Didem Madak demiş ki: - İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!

Sabahattin Ali demiş ki: - Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor da, kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlanış da insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde “bu böyle olmayabilirdi” düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.

Tezer Özlü demiş ki: “ Haykırmak istediğim çok şey var. Büyük kayıplar yıkacak değil bizi. Açıkça birbirimizle konuşamıyorsak ben ağlamak, bağırarak ağlamak için bahçenin yeşillikleri gerisindeki odama geçiyorsam, biliyor musun, ne güzel ağıtlar içinde uyuyakalmak ? ”

Oğuz Atay demiş ki: - Kelimeler albayım, kelimeler. bazı anlamlara gelmiyor.

Attila İlhan demiş ki: çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili!

Metin Altıok demiş ki: Öyle yalnızız ki bu panayırda Sevgimiz durmadan bir taşı ovar. Sevgilim aşk da uyar çevreye Ve kendine parlak bir yalan arar. Behçet Aysan demiş ki: Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım

Nazım Hikmet demiş ki: Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey… Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum…

Avatar

Herşeyi al bana beni geri ver'🥀

Avatar

Bir kabullenişim var benim; Susup konuşmadığım, özleyip gitmediğim, sevip asla bırakmadığım, kimselere anlatmadığım, başını hatırladığım, sonunu getiremediğim, bırakmayacakcasına tutunduğum, sen tarafından kırılan bir kabullenişim var benim..

Avatar
Avatar
yandikalbim

Bir şey berbat olacaksa, her şey güzel giderken bile berbat olur. Bir şey güzel olacaksa da her şey berbatken bile güzel kalır. Tamamen doğru insan ve doğru sevgi meselesi.

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.