Uğraşma boşuna, bu oyulmuş göğsümde açmaz çiçekler.
"bu kızın şahsiyetiyle, bir limonlukta büyümüş çiçeğin hassasiyeti arasındaki benzeyişleri arayacak kadar eski şiirlerin mazmunlarına yaklaştım."
#peyami safa
“bazen durduk yerde bir olayın bütün yaşamımı değiştireceğine inanırdım. en çok da bu mecburi eve dönüşler sırasında, tam kapıda yakalardı bu duygu. eşikte öylece kalır, gözlerim dalar, çocuksu bir umutla bir şeylerin olmasını beklemeye başlardım.”
#yeraltı
"insan alt edilmesi gereken bir varlıktır."
"yaşamak gerek."
“kendimi kendimde bulamayışımın hüznü de giderek büyüyordu içimde.”
#sonsuzluğa nokta
- kelime nedir?
- kelime suskun kalandır
- ya biz neyiz?
- biz başkalarının söylemiyiz.
"Her daim kendin ol. Sen, seni anlayana mucizesin."
“insanlar basit nedenlerle mutlu, daha da basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha da basit bir nedenle ölmeleri gibi…” — nuri bilge ceylan, iklimler
“bir sabah; belki gün doğarken baktığında dışarı, ciğerlerine birikmiş külleri öksürmeye karar verebilirsin.”
"ama yaşamak varken, sen, birinin gelip her şeyi düzeltmesini bekliyorsun. bir telefon için, bir mektup için ya da bir bakış için yıllarını harcıyorsun ve gelecek gibi görünmesine rağmen asla gelmiyor. sonuçta zamanını hayal meyal bir pişmanlık ya da gerçekleşmesi imkânsız bir umut ile geçiriyorsun. sana bağlılık hissettiren bir şey. kendini bir bütün hissetmeni sağlayan şey. sevildiğini hissetmeni sağlayan bir şey. gerçek şu ki çok kızgınım. ve gerçek şu ki lanet olsun çok mutsuzum. ve gerçek şu ki, çok yalnız kaldım ve çok uzun süre çok acı çektim."
synecdoche, new york, 2008
"keşke kaçabilsem. bildiğim, bana ait olan, sevdiğim şeylerden kaçabilsem. gidebilsem burası olmayan herhangi bir yere. bu alışkanlıkları, bu günleri görmek istemiyorum artık. hücrelerime sinmiş bu rol yapma saplantısının yorgunluğunu atmalıyım."
#huzursuzluğun kitabı
mekandayız.