kadındın, ama önce insan. güzeldin, ama önce iyiydin.”
O gitti, Bir sevdaya yasladı kendini. Ben kaldım, Yalnızlıkla karşıladım her şeyi..
// Refik Durbaş
diyor ki; ’ üzgünüm Allah'ım, çünkü senin her şeye kâdir olduğunu bildiğim hâlde, her gece üzgün uyuyorum.
Çünkü ben nankörlük ediyorum Allah'ım. Affet.
Sen gülünce ;
Khartoum, Sudan.
En uzun gecemin sen olacağını bilmezdim
derin bir yara iziniz varsa, o bir kapıdır.”
Herkes o kadar kalabalık ki, kimin hayatına girsen fazlalık oluyorsun.
-Burak Aksak
Gözyaşları gözlerini yaksa bile yeniden başla.
epeyce yorulduk.
güzel bir yüreğe, güzel bir habere, hepimizin ihtiyacı vardı.”
Mutluluk nerede diye sorsan,
Eskilerde derim, kocaman musmutlu ailelerde..
Afakında salalar titredi payitahtın Dediler, “Göçen Abdülhamid Han’dır”… Gülistanım feryad ile yasında artık Bildim ki yetim kalan cümle vatandır.
Zaman içre zaman olsaydı hayatın Yine feda-yı can ederdin uğrunda vatanın. Safa verdin, safa götür sultanına, sultanım Duydum ki yetim kalan cümle İslam’dır.
İlahi! Şahidiz Hamid’in kulluğuna Sana kul oluşunun zalime gam olduğuna! Lütfet! Yüreğinde yanan aşk hatırına Bizden ayırdın, amma kavuşsun gülistanına.
+Sevdiğin biri var mı? -Evet. +Seni seviyor mu? -Evet. +Söyledi mi peki? -Hayır. +Nereden biliyorsun? -Her seferinde kitaplarımı geri verirken içine çiçek koyuyor. +O da insanlığı kurtarmak istiyor mu? -Evet. +Nereden biliyorsun? -Altını çizdiği cümlelerden
Ekmek ve Çiçek