Bilmiyorum ne oldu ama, çabuk sıkılıyorum artık. Kitap okumayı bu kadar severken, aylardır tek kelime kitap bile okumuyorum. İnsanlarla konuşurken bile o eski heycanım yok..
Galiba bu kez fena tökezledim,herşeyi geç ilk defa ben çocukluğumu çok özledim…
Lunapark kapandı, Ne kadar balon varsa hepsi elimde patladı şekerler yere düştü çikolatalar eridi annem gitti çocukluk bitti
artık sezen aksu şarkıları dokunmuyorsa büyümüşsünüzdür. ahmet kaya dokunmuyorsa ölmüş bile olabilirsiniz.
döneceksin biliyorum çünkü insan yıkık da olsa büyüdüğü evi unutmaz
Eskiden bazı şeyler güzeldi; Mesela babamla iyi geçinirdik, artık geçinemiyoruz.
Çocukluğun en güzel yanı, kırmızı böceklerin uğur getireceğine inanmaktı.
Çocukluğum… Herşeyi yapabileceğime nasıl da inanırdım.
Oturduğun eşiğe binbir türlü çiçek eken güzel çocuğum. Eşikler basıp geçmek içindir, sende biliyorsun bunu. Yinede ekmişsin. Ezdirmemek için beklediğin eşikte çiçek yerine senin üstüne basıp geçmişler. Ah, benim saf yürekli çocuğum. Çocukluğum*
Galiba tüm çocukluğum, bir dövmeli sakız paketine sıkıştı.
Hayat geç kalmayı affetmiyor.
Belki benim kağıt param bir şekilde, döne dolaşa senin cebine girmiştir.. Kim bilir..
bir keresinde şey demiştim “bir gün kel kalsan, yara bere içinde olsan, elin ayağın tutmasa, bir şey çizemesen yazamasan ağzından tek bir kelime bile çıkamasa, sana dünyanın en güzel şeyiymiş gibi bakarım.” çocuğum ve çocukluğum- sevgilerin en güzeli. hiç geri dönmeyecekmiş gibi gidecek olsan ceketini aldın mı diye sorarım, çünkü git ama lütfen üşütme.