Avatar

Deniz

@deniz-ce

Suyun ruhuna inanıyorum.
Avatar

Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm

Sebebim,ustam,sevgilim...

-Ahmed Arif-

Avatar
reblogged

Biz kabukların çocuklarıyız.

Hayır! Yaralardan bahsetmiyorum.

Topraktan geldik. Yani yerkabuğundan.

Pardon, siz deniz seversiniz bilirim.

Venüs’sünüz. Köpüklü sularda doğmuşsunuz.

Bir kabuğun üstünde kıyıya çıkmışsınız.

Bakın, ortaklaştık yine.

Kabukların çocuklarıyız. Doğurulan veya taşınan.

Öyle ya şu ayak bastığımız, bazen yeşertip bazen kararttığımız, sevinçlerimize ve hüzünlerimize ortak olan dünya da bir kabuk.

Hem Sheakespeare dememiş mi, “Dünya benim istiridyem.” diye…

Dünya istiridyemiz, on binlerce yıldır kabuğu kırılamayan.

Sadece dünya değil, sen de öylesin.

Küçük ve yalanlarla dolu dünyanda bir istiridyesin, kabuğunu kıramadığın.

(Kıramadığımız.)

Ve ben en çok kabuklarını özlüyorum.

Yani vücudundaki yaraları.

Daha çok ruhundaki cerehatları.

Çamurun içinde gizlisin.

Bir kitap okumuştum, altını çizmişim: “İnsan her durumda ıstıraplarından fazlasıdır.”

Değiştiriyorum.

İnsan her durumda kabuklarından fazlasıdır.

Çünkü kabuğun altı hazinedir. Zenginliktir.

Kabuk işte bu gerçeği örter. Filhakika cevheri.

Şu akıl veren kim mi peki? (Yani ben)

Ben baltalıyım.

Aklımla bileyliyorum onu.

Önce kendi kabuklarımı kırdım.

Sonra dünyamın.

Sonra senin kabuklarına denk geldim.

Baltamı taşa vurdum.

Vurdum,

                vurdum,

                               ve vurdum…

Prometheus’un döngüsü gibi.

Cezam buysa çekilecek.

Kabuklar kırılacak,

inciler sevilecek.

Biz kabukların çocuklarıyız.

Kimi kabuğun kendisi

kimi onun kırıcısı.

Görsel: Sandro Botticelli, Birth of Venus

Avatar
reblogged
Avatar
cikinadam

Bazı şeyleri sana yazdığımı sanıyorsan, yanılıyorsun.

Hepsini sana yazıyorum...

İlhan Berk

🖤🤍 CikiN 🤍🖤

Avatar
reblogged
Avatar
sevimbatur

Zoruna gidiyor demi?

"ilgiye" boğduğun insanın bir

"Nasılsın" dememesi...

~

Mehmet Akif Karapınar

Derinduygularr

Avatar

Bilmediğim bir dilde gülümsedi

Karşı evin bulutunun gölgesi,

Bir ucu beyaz dantelli ,bir ucu acı yeşil

Kağıt kesiği parmaklarını öğretmene gösterirken

Öpse de geçse der gibi bakan bir çocuk

Bir kurdele hareli çocuk gözü

Bir bulut renkli çocuk gözü bebeği

Karşı evden bulutla çıkıp rüzgarla döndü

Bilmediğim bir dilde yürüdü,

Bilmediğim bir dilde büyüdü.

Anladım ama anlatamadım.

-Deniz-

Avatar

"Bana hissettirdiklerini seviyorum,

Sanki her şey mümkünmüş gibi,

Sanki, yaşamaya değermiş gibi..."

CahitZarifoğlu

Avatar

Bir gözümde iki kapı ,bir gözümde toroslar

Soldan bir nehir,sağdan bir orman

Sevinç çığlıklı, kel ,çıplak ayak bir köy yolu karşımda

Ardımda balık sürüsü.

Tepemde gençlik,keçi boynuzu dalları

Altımda kırmızı,hoyrat papatya toprağı

Kucağımda koyun kokusu ,tahta taban

Sırtımda ne yapılacağı bilinmeyen bir ömür

Ve ne yana dönsem ,ne yana dönsem

Bana dik dik bakan kendi kara gözlerim.

Gözlerimin içi çocuk ,çocuğun içi göçmen kuş.

Bahara baksam var,güze baksam üstünden uçuşulmuş yaprak.

Sana baksam körsün,diğerlerine baksam gerek yok.

Ben geç kaldığından sınıfa girmeye korkan

Çocuk içi kuşum işte,

Kimsenin haberi yok.

-Deniz-

Avatar

Ağaçlar koyu kanatlarını çırpıp göz kırpınca

Dağa,taşa,kuşa ve belini kıvıra kıvıra dönen yola

Saç diplerimin yazgısı yok sanırım

Ben istediğim için yapraklar var, ben istediğimden çıtırdarlar ,

Benden sanırım sonbahar.

Deniz ve kum ve dalgaların dövdüğü kale

Boynundaki balık,yanağındaki zeytin

Göğsünde kabaran gurur

Çantandaki, saatindeki,dudak kıvrımlarındaki adım, ben yazdığım için var.

Kış da kıyamet de,bal da limon da

Ekmekle sıyrılmış nohut pilav tabağı

Mısır koçanı, gül demeti

Saçındaki gözüm öyle dilediğim için var

Ağaçlar bir göz kırpar,

Ben sanrılardan kendimi doğurur,doğurur

Yeniden bir rahme düşürürüm.

Göbek bağımı kendim sıkı sıkı bağladım sanırım.

Çünkü yol, kırıtan bir dudak boyasıdır karşımda.

Yaratıldığım erkeğin kaburga kemiği kırılır.

-Deniz-

Avatar
reblogged
Avatar
cikinadam

Aşkı hatırlatıyorsun bana.

Yapma...

Hayat yeterince zor zaten, üstelik bugün Pazartesi...!

Birhan EROĞLU

Avatar

Bir sessizlik nasıl bozulur,

Nasıl bozulmaz?

Vapurdan boşalan kalabalık nasıl susar

Nasıl susmaz?

Öğrencide mavi olmayan önlük nasıl durur,

Nasıl durmaz?

Bir insanda kalp yerine ne geçer,

Ne geçmez?

Gök mavi mi,yol uzun mu ,ses çığlık mı,

Onlar iyi,bunlar kötü,şunlar yok mu?

Şimdinin doymazlığı,

Geleceğin kuraklığı nasıl durdurulur,

Nasıl durdurulmaz?

Geçmişin naif gözlerinden nasıl öpülür,

Neden öpülmez?

Gök uzun,yol mavi,ses ses mi,

Onlar kötü,bunlar iyi,şunlar şunlar mı?

Deniz Özeri

Avatar

Sözler en derin kuyularda saklanır bazen

Bazen bir yudum su olur içilir,

Bir lokma ekmek olur, zorla boğazından itilir

Gözüne düşen bir gölge,

Yüzüne vuramayan parlaklık olur

Biblolar,kalemler,renkli boyalar,tablolar

Hatta elbiselerin desenleri kemirgenlere dönüşür ,

Ellerin titrer,

Çünkü söylenmemelidir söylenmemesi gerekenler.

-Deniz Özeri-

Avatar

Bir kapının ardında beklerim senelerdir

Kolay mı zor mu karar veremediğim

Bir umursamazlıkla

Ne acılar var dünyada,ne kin,ne zalimlik

Çocukça beklerim geçecek diye

Elma şekeri düşünürüm,şambali

Çikolatalı ,vanilyalı şeyler,

Ağzı yüzü yapış yapış çocuklar düşünürüm

Kocaman bir salıncakta sallanırım uçaklara doğru

Geçmez,

Yetişemem yine de kapının ziline.

Kapıdayım açın gireyim.

-Deniz-

Avatar

Senin evladın olmak gurur veriyor bana...

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.