Avatar

vehb ibn-i münebbih'in (rahimehullah) anlattığına göre

peygamberlerden biri elli yıl Allah’a ibadet etmiş. Allah’ta ona; “seni affettim!” diye bildirmiş. peygamber de bu bildiriye karşı “Allah’ım! hiçbir günah işlemedim ki, neyimi affediyorsun?” demiş. bunun üzerine Allah boyun damarlarından birine hızlı atmasını emretmiş. peygamber o gece uyuyamamış. gün ağardığı zaman sabah meleği yanına gelince boyun damarının hızlı atışından ötürü çektiği rahatsızlıktan ona yakınmış. o zaman melek ona şöyle demiş; “Allah’ın sana diyor ki, elli senelik ibadetinin sevabı boyun damarından şikâyet etmenin günahını bile karşılayamaz.”

kalplerin keşfi

Avatar

mahrum bırakılmak senin için bir anlayış kapısı açıyorsa, bu mahrumiyet ihsanın tâ kendisidir.

İbn atâullah k.s

Avatar

sen, Allâh’ın verdiklerine râzı olmadıkça, rahat etmek ve kurtulmak ümidi ile nereye kaçarsan kaç, orada karşına bir âfet çıkar; gelecek olan belâ gelir ve yine sana isâbet eder.

bilesin ki, bu fânî cihânın hiçbir köşesi tuzaksız değildir. hakk’ı gönülde bularak ve ona sığınarak onun mânevî huzûrunda yaşamaktan başka kurtuluş ve rahat yoktur. bak; bu fânî âlemde en emin yerlerde yaşayanlar da en güçlü zannedilenler de nihâyet ölümün kucağına düşmüyorlar mı?

hazret-i mevlânâ

Avatar

bu ramazan-ı şerif bir sevinçle gelmedi. iki büyük sultanın ahirete irtihali, akabinde bu yokluğu fırsat bilen fitneler ve gafiller uyandı. peşinden ise gazzenin hali. bu ramazan-ı şerif bir uyarıyla geldi. kulluğumuzu anlattı. yitirdiklerimizi gösterdi. ne olduğumuzu aşıkar etti. iyilik adına temenniden yana derdimiz yoktu, lakin erişmek hususunda acizliğimiz sürekli karşımıza durdu. çünkü yana yakıla istemedik.. noksanlığımızı bir başkasını suçlayarak kapattık. hakkıyla kardeş olamadık, hakkıyla hakkıda müşahade edemedik. bu rahmet ikliminden layıkıyla müstefid olamadık. uhrevi hasılatından aciz kaldık.

allahü teâlânın bir sıfatı da, muhyî'dir. ya’nî dirilticidir. inşallah kalplerimiz dirilir ve hakiki kullardan oluruz.

bayramımız ahiret sevincimiz olsun.

Avatar

seyyid abdülbaki hz. mahmud efendi hz.

doğunun, batının ve gönüllerin sultanlarıydı.

onların yokluğu sonrası ülke tamamiyle endişe yurduna döndü ve muhabbet sadıkların kalbine çekildi.

dua edelim tekrar o iklime mazhar olalım.

Avatar

anlaşılan

bu ülkede “rızık korkusu baş mesele.”

Avatar

istanbul dersaadet'tir / mutluluk kapısıdır. asitane'dir / devletin eşiğidir. der-i aliyye'dir / yüce kapıdır.

bu şehrin sultanı ise eyüp sultan hazretleridir

eyüp sultan hazretleri mihmandâr-ı resûl'dür. allah resulünün medineye hicretinde evinde misafir edendir. nurun, ilmin, fethin vesilesidir. eyüp sultan hazretleri istanbulun ilk kuşatmasında yer alanlardandır.

istanbul, inşallah iradenin tecelli edeceği bugünde, aziz bir millet olduğunu hatırlar ve sultanı olan eyüp sultan hazretlerine yüzünü çevirir.

Avatar

ayasofya camii şerifin selametine vesile olan, bu ülkenin hayrına, geleceğine, irfanına çalışan, ümmetin derdiyle dertlenen, onlar için mücadele vermede geri durmayan irade sandıkta tercihimiz olacaktır.

neticesi hayırlar getirsin.

Avatar

tasavvuf yolunda, bütün menzil ve makamlarda insanın önüne tek levha çıkar “edeb yâ hû”

seyyid muhammed saki hz

Avatar

hak teâlâ mekkârdır, güzel sûretler gösterir fakat onun içinde fena sûretler olur. bunu insanın; “güzel düşündüm, güzel yaptım” diye kendi kendini aldatıp gururlanmaması için yapar. eğer her görünen göründüğü gibi olsaydı, peygamber (s.a.v) o kadar keskin, o kadar aydın (münevver) ve o kadar aydınlatıcı (münevvir) nazarıyla gene de; “ey allah’ım! bize eşyayı olduğu gibi göster” der miydi? o, bununla demek ister ki; ey benim rabbim! güzel gösterirsin, gerçekte çirkindir. çirkin gösterirsin, gerçekte güzeldir. şu hâlde bize her şeyi, nasılsa öyle göster de tuzağa düşmeyelim, şaşırmayalım. şimdi senin tedbirin güzel ve rûşen olsa bile onun tedbirinden daha iyi olamaz; o, böyle derdi. şimdi sen de her görünene her tedbire güvenme; havf et ve tazarru’ kıl.

fîhi mâ fîh

Avatar

ya rabbi, yardıma muhtaç kullarının imdadına rahmetiyle yetişen muğîs sensin.

celâl ve ikram sahibi! merhametliler merhametlisi! yardımı bütün yardımların en hayırlısı olan rabbimiz ! her şeyi kuşatan nihayetsiz rahmetinin hakkı için, mümin kardeşlerimizi zalimler güruhunun elinden halas eyle.

ümmet-i muhammed’e, kurtuluş yolları ihsan eyle ya rabbi.

iyyâke na’büdü ve iyyâke nestaîn / yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım bekleriz. hakikatinin hakkı için ısrarla adavette bulunan zalimleri helak eyle.

Avatar

gazze’ye yardım tırlarımız ulaştı, 6 gemi dolusu gönderdiğimiz yardımlar siyasi engellere rağmen gazze’ye girdi. bu kızılayın ciddi başarısı.

birlerin bin olduğu rahmet ayındayız.

kızılay üzerinden desteğe devam edelim.

Avatar

susalım ve yalnız vecdimizin yolunu takip edelim.

necip fazıl

Avatar

ramazân-ı şerîf takarrub ediyor.

her gününde ve gecesinde müstecâb duaların olduğu bir zamandayız.

inşallah tecellileriyle, müjdeleriyle eriştiğimiz bu zamanı hakkıyla ifa edenlerden oluruz.

Avatar

bugün, her istediğini kolayca yapabilecek bir hâldesin. gençliğin, sıhhatin, gücün, kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada bulunduğu bir zamandasın. seâdet-i ebediyyeye kavuşturacak sebeplere yapışmayı, yarar işleri yapmayı niçin yarına bırakıyorsun?

mektubat-ı rabbâni

Avatar

yüzü kara, kusurlu, kötü ahlâklı, zamanına ve haline aldanmış, mevlasına muhalefette mükemmel gayretli, azimet ve evla olanı terk eden, halkın gözünde durumunu süslü gösteren, yüce hak teala'nın nazarında yurdunu harap eden, zahirini süsleyerek himmette kusur eden, gurura yönelerek içini tahrif eden, sözü yaşantısına aykırı düşen, halini hayali üzerine bina eden..! bu uyku ve hayalden ne çıkar?

mektubat-ı rabbâni

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.