Sanki 45’e merdiven dayamış gibi yorgun hissettiren tüm dostlarıma, sevdiklerime, hayatımda bulunmuş herkese selam olsun.
Bana iyi gelen kimse olmamış bu zamana kadar.
Yıllar sonra bir gün usul usul yanımda geçti, İlk önce duraksadı Tanıyamadı, Sonra yavaşça kafasını çevirdi O an gözlerinden anladım Bu bakış Yarım kalmışlığın Bakışıydı. Bir bakış ancak bu kadar anlatmak istenenle Dolu olabilirdi, Tek kelime etmeden o gözler her şeyi anlattı.
Tanrım; bulunduğum her yeri darmadağın ediyorum Lütfen yanına al beni. İzin ver kanatlayıp uçayım yanına. Kendi isteğiyle yanına gelen herkes suçlu mudur Tanrım? Öyle diyorlar, Öyle anlatıyorlar aslında her şeyden bi haberlerken Tanrım, bir yol görüyorum Uçsuz bucaksız, Görenler karanlık diyor Oysa ben sadece ışık görüyorum. Dedim ya; her şeyden bi haberler Anlamıyorlar Bilmiyorlar Dinlemiyorlar
Seni sevdim, tek başıma. Gerisi umurumda değildi.
Beni Sorarsan
Son kez dokunduğumda durmalıydı zaman. Akıp gitmemeliydi, beni senden koparmamalıydı.
Fotoğraf v2
Bana iyi gelen tek şey sendin.
Bu saatten sonra ne istediğini bilen, dünüyle bu günü aynı olan insan lazım bize, diğerleri yoluna baksın.
Yalanı, gerçeği, sevgiyi, aşkı, nefreti sadece gözler anlatır. Gözler, her şeyi anlatır.
Biz, insanların yürürken oturduğu bank, geçerken uğradığı bir kitapçı gibiyiz. Şu anda var olan insanlar dahil herkesin hayatında gelip geçici olan noktadayız, bir figüranız.
Gece çöktü herkes gitti, bak baş başa kaldık. “Hadi şimdi bana kırıklarından bahset” dedi kendine.
Hayatımdan geçip gitmiş insanların gerçek anlamda sevip değer verdiklerini düşünmüyorum, onlar için geçici bir hevesten ibarettim sadece. Oysa benim takılı kaldığım insanlar oldu.
Yokluğu bile yanımda gibi, elleri ellerimde dursa kim bilir neler olurdu.