Özlemeye de alışır insanlar. Açlığa, susuzluğa, yoksulluğa, soğuğa ve sıcağa alıştığı gibi özlemeye de alışıyor insan… Tanıdık gelmeyen, bildik olmayan bir duygu tadı bırakır ilk başlarda damağında. Acıtır ve kanatır. Sonra tadını alamaz olursun, nasıl bir şey olduğunu bile hatırlamakta güçlük çekersin. Acısına bağımlı hale gelirsin… O kadar senden olur, o kadar bir parçan haline gelir ki, acıkmak gibi, susamak gibi; nefes almak gibi. Bir bakmışsın tüm hayatın tek bir kişiyi özleyerek geçmiş. Sen farkına bile varmamışsın..
Biri vardır , aslında yoktur. hayalinizdedir. yatağınızda , dudağınızda , gözünüzde , elinizde , kalbinizdedir. ve her zaman bırakın öyle kalsın o biri . gerçekler canınızı yakar , yorulursunuz . hayalleriniz tükenir , en çokta buna üzülürsünüz . bırakın hayal kalsın .
Onu unutacak kadar güçlü mü hissediyosun kendini bugün? Sakinleş…yarın hepsi geçecek ve sen acına kaldığın yerden devam edeceksin.
Zaman geçti be günlük sen değiştin ben değiştim. İnsanlar değişti,tuhaflaştı,garipleşti. Sahip olamadıkları kimliklere büründüler. O bedenlere haps oldular. Bedenleride kendileri gibi sahteydi. Kişiliklerini kaybettiler,tıpkı bedenleri gibi. Asla sahip olamayacakları, hayallerin peşinden koştular. Ruhlarını sattılar,aciz insanlar yüzünden Parayla saadeti bulmaya çalıştılar. Aşkı hiç tadmadılar. Sahte aşklarla doydular. Boştular hiç dolu olmayacakları gibi. Hiç yoktular bedenleri gibi. Hiç olmadılar yeryüzünde kişilikleri gibi. hep acıttılar bile bile.
Söylenecek sözler yerini anlamlı bakışlara bırakmışsa ve bakışlar konuşulanları kıyafetsiz bırakıyorsa, aldığın her nefeste onun kokusunu hissediyor, o gittiğinde nefes alamıyorsan ve ne yaparsan yap içinde ki o ses susmuyorsa bir türlü, sürekli sana o’nu anlatıyorsa, sadece sus ve onu dinle…
İçindeki “onu” dinle.
Biri hayatınızı değiştirebilir, işlerin gidişatına müdahale edebilir ve bunu hayatınızda değilken pekala yapabilir.
Yanınızdayken en çok korktuğunuz şeydir yokluğu. Gidişinden bir süre sonra ise korkular birden, yokken olabileceklere kayar. “Ya giderse…”ler yerini, “ya şuanda bir başkasının yanındaysa…”lara bırakır. Birlikteyken ellerinizi bırakacağına yönelik endişeleriniz, yokluğunda bir başkasının ellerini tutabileceğine doğru yol alır.
“Biz” üzerine kurulan düşünceler, bir kişinin oyundan çekilmesi ile sadece “o” olarak değişip kaldığı yerden bir eksikle devam eder. Giden karşı taraf bile olsa, her zaman eksilerek yola devam eden taraf, kalan taraf olur. Sonra tek bedende iki kişiden birinin hatırlanıp, diğerinin göz ardı edilmesi harekete geçer ve kendinizle ilgili her şeyi askıya almanıza, yaşarken kendinizi bir kenara bırakmanıza, kendimizi unutmanıza neden olur. Somut olarak yok olurken, sıcaklığının yerini hayaliyle boğar. Yanınızda hiç olmadığı kadar düşüncesiyle baş başa kalır, olmayışıyla sevişirsiniz. Ona dair özlemler, onsuzluğa ölesiye bağlı mutsuzluklar, gelirken hayatımıza kattıklarından daha çoktur giderken ardında bıraktığı, yükümüze yük katan sorumluluklar. Yokluğunda yapabileceklerinizden çok daha ağırdır yokluğunun yaptırabileceklerinin bedelleri.
Biri, hayatınızı olduğundan çok daha farklı kılabiliyor, her şeyi değiştirebiliyor. Üstelik bunu hayatınızda değilken yapıyor…
Sonsuz olmak varken, son vermektir asıl zor olan.
Bazı şarkılar, bir insandan daha iyi becerir.
Sen zamanın geçtiğini sanırsın, zamanla her şeyin değiştiğini bir de. Yaşadıklarının ağırlığını unutturacağı umudunu taşıdığını dilersin, kaçabileceği hiçbir yeri olmayan bir mahkum misali sayılar arası mekik dokuyan akrep ile yelkovanın. Ama geçtiği yollar hep tanıdıktır, hep aynıdır hiçbir yere varmayan adımlarının ritimleri.Isıtıp ısıtıp aynı yemeği önüne koyaktan başka bir seçeneği yoktur, sana da onu yemekten başka bir seçenek sunmaz aslına bakarsan. Bozuk bir plak gibidir, aynı şeyleri sayıklamaktan başka yapabileceği bir şeyi yoktur, başa saramazsın zamanı, ilerletemezsin. Damarlarında dolaşan ölümcül bir hastalık gibi taşırsın. Zaman seni öldürürken, sen zaman öldürdüğünü sanırsın...
Ben bu şehri, herhangi bir sokak köşesini döndüğümde seni görebilme ihtimali ile yaşarken sevdim.
…ve bazı insanlar, daha yanlarından ayrılıp onlara arkamı döndüğüm anda özlenmeye başlarlar. Yanımdan uzaklaştıkça, her adımda kokuları siniyor buram buram soluduğum havaya sanki. Bir bebeğin parmak uçları kadar narin, belli belirsiz dokunuyor gidişleri, ve yüreğimin çarpışında duyuyorum sanki ayak seslerini.
Sağlam sözler yazabilmen için sağlam darbeler alman lazım..
Yeni bir hayat diyorum. Ne senin olduğun ne de seni hatırlatan şeylerin. Evet evet senin. Her şarkının anlamsız olduğu Her kelimenin sahipsiz olduğu bir hayat. Kimsenin seni hatırlatamayacak olduğu bir şehir. Daha sahipsiz bir hayat. Kimsesiz. Sensiz. Öyle ki içinde yeni aşklar olan.
Nerede olduğunuzla değil,
Neyi görüp neyi duyduğumuzla ilgili aslında her şey.
Yol veeer!
5 gün önceydi ama olsun. Doğum günün kutlu olsuuun🎉
Seni tanıyorum muhtemelen.. kimsin? Bu arada teşekkür ederim
Pozitif yazınca çıksın ilk profil😂