Avatar

@mumcocuk

slay vega- izmir
Avatar

öyle yorgunum ki, keşke şuan başımı dizlerine koyabilseydim öylece dinlenseydim biraz.. sana sığınmaya ihtiyacım var varlığın güzelim varlığını hissetmeye çok ihtiyacım var..

Avatar

içimde karşı koyamadığım bir paradoks yaşıyor gibi hissediyorum, çok fazla şey hissediyorum çok fazla şey düşünüyor ve gözlemliyorum ama aynı zamanda hiçbir şey hissetmiyormuş gibi görünüyorum. sıklıkla bu durum içerisinde kalıyorum sanki hayatımda yanlış bir şeyler var ve hiçbir şeyin olması gerektiği gibi olmadığı hissine kapılıyorum.

Avatar

kimsenin elinden tuttuğu olamadım, arkanda ben varım merak etme denmedi. kimse olmasa da yanında bir tek ben olurum diyen olmadı, düştün mü hiç sorun değil bak ellerim hep seni kaldırmak için sana uzanacak denmedi. çok mu dolusun gel anlat ben seni dinlerim diyen olmadı ne kadar ağır geldiğini ifade edememek bir sancı içimde sustum susmamı korkaklık acizlik olarak gördüler aksine söylemek istediklerimde boğuluyordum ama hiçbir anlamının olmayacağını biliyordum. çünkü bakan gözler görmek istediğini görür duymak isteyen kulaklar sadece anlamak istedikleri ile ilgilenir insan hep kendi çıkarı neye yakınsa ona göre hareket eder ne anlar ne de dinler..

Avatar

canımın çiçeği; seni geride tutanlardan çok daha fazlasına yakınsın özür dilemek için hiçbir şey yapmamana rağmen, 'özür dilerim'in yumuşak bir senfonisisin.. bazen gördüğümüz en güzel şeylere ulaşamayabiliriz hiç sorun değil ama keşke başkalarının karanlığını ışığınla aydınlatmaya çabalaman konusunda zorunluluğunun olmadığını bilseydin. keşke elinden geleni yaptıklarının, sunduğun her şeyi boşa harcayan ve karşılığında hiçbir şey geri vermeyen bir kara delik olduğunu anlamış olduğun gerçeği ile yüzleşebilseydin.. senin hayatından eksilen her şey birer kuyruklu yıldızdı. unutma ki, sen bütün bir evrensin hepsi senin güzelliğinde kayboldu.

Avatar

dünyanın biraz yavaşlamasına, seninle birer fincan kahve içmeye sohbet etmeye ve gece gülümsemeler eşliğinde zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamayacağımız bir yürüyüşe çok ihtiyacım var..

Avatar

öylece durup gün batımını izlemek o kadar harika ki o kadar huzur verici ki sanki gökyüzü bana bakıp şöyle diyor; elinden geleni yaptın, biraz ara vermeye ne dersin şimdilik gidiyorum ama yarın geri döneceğim, çünkü senin için her zaman güneş ve yeni bir başlangıç olacak..

Avatar

biri olma zorunluluğunun getirdiği tüm bu baskı beni yoruyor. daha kendimi bulamamışken kendimi keşfetmeye çalışırken, hayatı anlamaya çalışırken birilerinin dayattığı "biri" olma zorunluluğu beni üzüyor..

Avatar

bazen çok kırılgan hissediyorum füsun, sanki hayatımda her şeyin yokluğunun acısını çekiyor gibi hissediyorum, aynı zamanda her şeyin yoğunluğu arasında karman çorman olmuş gibi toparlanamıyorum. tüm bu hisler asla bir denge içerisinde hissettirmiyor olması gerektiği gibi değiller. bir söz duymuştum "bir kalp monitörüne bakarsan inişler çıkışlar vardır hayat da bu iniş çıkışlardan ibarettir düz bir çizgide olması hayatın son bulmuş halidir." ama ben sanki kalp krizi geçiriyor gibiyim dalgalanma o kadar yoğun ki nefes alamadığımı hissediyorum. çoğu zaman kaygılar içerisinde sürükleniyorum bir felaketten daha fazlası olmasını istediğim şeyler var. gel ve bana sarıl bu dünyada yeşermek için en etkili şey sevgidir. kalbinde çiçek açmak istiyorum.

Avatar

her zaman her şeyi olması gerekenden daha fazla önemsediğimi hissediyorum, oysa kimse için bunun hiçbir anlamı olmuyor..

Avatar

canımın çiçeği, kalbinin olduğu yerde bir kara delik varsa bu sorun değil, demek ki içinde galaksileri tutuyorsun.

Avatar

if we could ride bikes together, i wish the world slow down. i wish like to travel along the streets with you. when you look at me and smile, you would look like a blooming flower in my world.*

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.