insanların kötülüğüyle baş edemediğimde neden başımı göğsüne yaslayıp saçlarımı okşamadın ve devam etme gücü vermedin mesela
Az önce şöyle bir söz okudum “yaprak döken ağaçların altında kalmanı asla istemem ama herkese güzken sana gül uzatan birine haksızlık etmenin pişmanlığını yaşa isterim” daha güzel anlatılamazdı.
"belki parçası olamamak dünyanın"
olmamam gereken kişi olmaktan korkuyorum,
Hangimiz bir parçasını bırakıp gidecek, diğeri uyurken?
Peki ya, hangimizin son sözü olacak diğerinin adı, yapayalnız ölürken?
İstemeden aynı satırlara sarılmışız ve sen bir başkası için ağlamışsın.
“olur ya; halledemeyiz bazı şeyleri, birçok şeyi de mahvederiz. ağlar, sonra el ele tutuşur beraber güleriz. sen yine de her koşulda yanımda ol.”
çok yollardan geçtim ben leyla, çok dağları aştım ama senin yolun çıkmaz, senin dağın aşılmaz.
“Bırak hakikat incitsin seni, bir yalan avutacağına.”
sizin geceleriniz güzeldir buzlu viskilere limon sıkılır.bizim geceleri görseniz çıldırırsınız,sessiz duvarlar üstümüze yıkılır.
Affettiğim şeyleri ben yapsaydım bana hayatı zindan ederdiniz
Anlatamayacağın şeylerin ağırlığıyla gözlerinin dolduğu, başını öne eğip ellerinle oynadığın o derdi hiçbir yere koyamıyorsun.
Senin eserin bu korkunç resim.