Avatar

winnie

@daddydobbyy / daddydobbyy.tumblr.com

Susmak diyorum azizim İnsanın içiyle dertleşmesidir aslında
Avatar
reblogged

Bugün bütün gün üzerimde bir huzursuzluk vardı, uykusuzluğuma yordum. Çünkü dün gece erkenden sızmışım yorgunluktan ama birkaç saat sonrasında  uyandım, bir daha uyku tutmayınca da sabaha kadar bir kitap ve bir dergi bitirdim, sabaha karşı toparlanıp işe gittim ve yorgun gözlerim zaman zaman kepenk indirme girişiminde bulunsa da direndim durdum. Yemek yemeğe bile fırsat bulamadığım gün bitmek bilmedi. Sinirlerimi bozan bir şey mi var bilemiyorum, ne olduğunu da bulamıyorum. Neden nasıl niçinleri cevapsız bırakmak beni ayrıca bi’ sinirlendiriyor. O şey her neyse şimdilik ondan nefret edeyim en iyisi çünkü diğer duygular çok zahmet istiyor.

Avatar

Yarın geldiğinde, bugünün kıymeti gibi olacak mı? Gelmen gereken zamanda yokken, sadece varolmanla yetindim ben.

Peki ya şimdi, olmamanı istediğim her yerdesin. Yine varlığınla avundum, peki ya yarın varlığına bile tutunamayacak duruma gelirsem?

Olman gereken zamanda yokken, zamanı geriye alamazken, hangi bahaneye sığınacağız? Gelince geçer mi? Gerçekten geçebilecek mi? İşte artık hiç bir şeyden emin değilim.

Mesafeleri sonuna kadar hissediyorum. Yoksun, hiç ama hiç yoksun...

Avatar

Her şeyin sıradanlaşması için çok erken bir vakit değil mi?

Avatar

Seviyorum, özlüyorum, hoşlanıyorumların karşılığı gelmediğinde sonu nefret oluyorsa buna gerçekten sevgi denir mi? Sevgi ne zaman bu kadar basitleşti biliyor musunuz? Ben sevginin bu kadar basit olduğunu gördüğümden beri, seviyorum demekten korkar oldum. Sevmek kıyamamaktır. Sevmek mutluluğu ile mutlu olmaktır. Sevmek, gülümsemesi için dünyaları verebilmektir. Sevgi nefrete dönemeyecek kadar kutsaldır. Anneye sevgi, babaya sevgi, kardeşe sevgi, dosta sevgi, sevgiliye sevgi. Sevgi karşılık beklemeden sevmektir. Karşılıksız sevgi gerçek sevgidir. Bir annenin sevgisi karşılıksızdır.

Avatar

Boğazımdaki düğümler bir gün çözülür mü dersiniz?

Avatar

Sevgisizlik kadın ruhunda ölümle eşit.

Avatar

Koşmaktan mutlu olmak, saklambaç oynarken sevinçten çıldırmak, gıdı gıdıya kahkahalar atmak, çocuk olmak vardı şimdi, 25 inden öncesine doğru gitmek vardı, 25 yıla sığdırdıklarımızı bir kalemde kahkahalara bırakmak vardı. Geçmişi unutabilir, kırıklıkları yoksayabilirdik.

Çocuk olamıyorsak, çocuklaşabilirdik, sahte de olsa an ve an gülebilirdik. Ya sahtelikten yorulursak?

İşte o zaman içimizdeki çocukta ölecekti bunu unutmuştunuz. İçimizdeki çocuğun öldüğünü hissedebiliyorum. Güldüklerimize bakarken bile damla damla gözyaşı döküyoruz.

Peki ya içinizde ki yangın?

Sanıyorum ki bunu tarif edebilecek kelimeler literatüre dahil olamadı. Yoksa şuan bunuda yazabilirdik.

Biz acılarını kahkahalarına sığdıran insanlar. Biz gözyaşlarını içine, içine akıtan insanlar. Çocuk olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz yine güleceğiz sizler bizleri hep mutlu zannedeceksiniz.

Avatar
reblogged

Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı; Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden Eşcilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu; Bir hız gelsen, hemen olsan, sonra yazlar; Bunca yıldan tatmadığım bir tınarça balığı; Belki gözlerimin kıymığı şu denizler!

Avatar
reblogged
Avatar
layezalll

Bazen  bir bakış bile yeter bazen kalbin göğüs kafesini zorlamasına, bazen heyecanla çoğu zaman korkuyla hızlanmaya başlar nabız gözlerin her buluşmasında.   Davetsiz misafir gibi hiç olmadık bir zamanda gelen tek bir bakış o anınızı cennete veya cehenneme çevirmeye yetebilir.  

Yaşamak için havaya, suya, oksijene ihtiycaç duyduğun gibi bir an gelir seni hayata sadece bir çift göz bağlar pamuk ipliğinde.

Sonrası korkular sarar her yanını.  

Düşmemek için korkarsın, canının yanmasından korkarsın, o bağlar pamuk ipliğinde olduğu sürece sen hep korkarsın.

Gün geçtikçe kendinle acizleşirsin, kavgaların her geçen gün daha da artar.

Ama ne sen ne de kavgaların yanaşmaz uzlaşmak için. Çünkü bir çift göz hala oradadır.  

Yaşlar akar, durmaksızın bardaktan boşalırcasına. Gözler kapanır bazen hiç açılmayacak gibi.

Ama her gecenin bir sabahı olur hep.

Hiç bitmeyecek sandığımız kadar uzun olan, güneşin doğmaması için yalvarırcasına ellerimizi açtığımız her gecenin sabahı olmadı mı?

Kiminin gündüzleri geceden daha uzun oldu belki, belkide kimilerine acıyan yerlerine üflemek gibi geldi gün ışığı.

Karanlıkta, aydınlıkta özlenen hep bir çift göz oldu. İçinde varlığımızı gördüğümüz ya da görmediğimiz bir çift göz.  

Şimdilerde soru hep aynı; '' nasıl oluyorda yeşillikler içinde hayat bulmak için bir çift siyah göze ihtiyaç duyar ki insan? '

Avatar
reblogged

Düşe kalka geçtik o yollardan azıcık da yorulduk aslında*

Avatar
ruhenki

kovaladı hep aynı hatalar..

Avatar

Rüyamda görüyorum dünyama dokunduğunu zaten anca rüyamda görürüm. Bu dünyaya ait değilmişim gibi hissediyorum. İlk kez yerim yokmuş gibi.

Avatar
reblogged

derin bir uykuya dalmanı sağlayanın da uyanmanı gerçekleştirenin de aynı kişi olması;

ne tuhaf.

Avatar

Dili olsada konuşsa çocuğum yoruldum annecim uçak yolculuğundan diyeceğine eminim...

You are using an unsupported browser and things might not work as intended. Please make sure you're using the latest version of Chrome, Firefox, Safari, or Edge.